Biz lacivertiz… Hem de koyu lacivert… Sarının yanına geldiğinde, sevdanın en koyu halini simgeleriz.
Başkalarına asla benzemeyiz… Biz, sadece renklerden ve kupalardan ibaret bir spor kulübünün taraftarı değil, kocaman yüreklerine tarifi olmayan bir sevgiyi sığdıran ve hayatlarını bu sevgi üzerine kuran, dünyanın en büyük sivil toplum birlikteliğinin bir parçayız.
Destansı başarılarının yanında, tarih boyunca Ay-Yıldızlı Bayrağımız için verdiği milli mücadeleyi ve Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le takımdaş olmanın haklı gururunu göğsümüzde taşırız…
Gönül verdiğimiz bu kulübün sevdalısı, neferi, sarısı ve lacivertiyiz.
Peki dünyanın en güzel kulübünün bu topraklarda doğduğunu, bu gönüldaşlığın hiçbir kulüple kıyaslanamayacağını, ülkemizin tartışmasız en büyüğü olduğunu, minik kardeşlerimize, evlatlarımıza, yarınlarımız olan çocuklarımıza doğru şekilde anlatabiliyor muyuz? Bu kutsal sevdayı bizden sonraki kuşaklara hakkıyla aktarabiliyor muyuz?
İşte biz, tam olarak bu sebeple bir araya geldik… Tam olarak bu sebeple Lacivert’i kurduk.
Lacivert olarak en önemli misyonumuz, çocuklarımızda bu farkındalığı arttırmak, Fenerbahçe duruşunu her daim diri tutmaktır. Bu renklerin kutsallığını bilen, tarihi ve misyonuyla gururlanırken daha büyük başarılar peşinde koşan, bunu yaparken de karakterinden asla taviz vermeyen, nüfusu her gün artan, dünyanın en büyük ailesine sahip bir spor kulübü olma yolunda kulübümüze destek vermektir.
Tüm gayretimiz; bu hedeflere ulaşmak, yarınlarımızı bu ruhu yüceltecek ve göğsümüzü kabartan daha nice başarılara imza atacak yeni kuşaklara emanet etmek için çabalamaktır.